Sürgün olmak, bir seçim değildir. Ya içinde doğarsın ya da başına gelir.
Sürgün bilir ki seküler ve değişken dünyada evler ve memleketler geçicidir. Sınırlar ve duvarlar kendimizi güvende hissetmemizi sağlarken aynı zamanda mantıkdışı ve gereksiz biçimde savunulan hapislere de dönüşebilirler. Sürgünler, düşünce çitlerini kırıp, sınırları aşarlar ve deneyimlerler.
Edward Said
Sürgün olmak, işleyen akıl için geniş bir erdem hazinesidir. Yavaş yavaş görünmezliğe gider. Her şeyi geride bırakabilmek için geçici anlamları değiştirir. Vatanını en değerli bulan yolun başındadır; dünyanın her yerini kendi toprağı gibi gören güçlüdür, bütün dünya toprağı kendisine yabancı olan ise mükemmelliğe yaklaşmıştır. Yolun başındaki hassas ruh, sevgisini dünyanın sadece bir noktasına vermiştir; güçlü olan sevgisini tüm topraklara adamıştır, mükemmel ise toprak sevgisini feshetmiştir.
Saxony’den bir XII. yüzyıl rahibi
İnsanlığı anlamak için milli ve geçici kimlik ve sınırlardan kurtulmak, çeşitliliği ve kendine haslıkları anlamak bir zorunluluktur. Bu sınırları aşamayan her insan önyargı ve mahrumiyetlere mahkum kalır. Bu bağlardan, kimliklerden ve sınırlardan kurtulmak onları reddetmek anlamına gelmez. Özgürleşmek, bu bağların temellerini anlayarak ve onları çözerek sağlanabilir. Aksi, bir ideolojiden kaçıp diğerine hapsolmak olur.
No comments:
Post a Comment