Sözümü tutamadım. Antep'te yazamadım, hatta okuyamadım da. Burada çok ilginç bir 9 ay geçirdim ve pek yakında temelli ayrılıyorum. Birkaç hafta İstanbul'da kaldıktan sonra Antep'in bana kazandırdığı en güzel şeylerden Aslı'yla, 8 aydan az olmamak kaydıyla paramızın yettiği kadar sürecek olan Asya kıtasının büyük bir bölümünü içine alan kocaman, heyecan verici, ucu sonu belirsiz bir seyahate çıkıyoruz.
Oralarda yazacak mıyım, bilmiyorum. Bu seyahatte olabildiğince plansız ve rahat olmak istiyorum. Rüzgar nereden eserse oraya gitmek, savrulmak, şaşırmak, yorulmak, zayıflamak, öğrenmek, yeni insanlar tanımak, eğlenmek, sonuna kadar merakımın peşinden gitmek istiyorum. Onun için söz veremiyorum.
Güzel bir haberle ayrılıyorum buralardan. Bu blogda büyük bir kısmını yayınladığım Filistin günlükleri kitaplaştı ve dün KırmızıKedi yayınevi tarafından yayınlandı. Kitabın adı Filistin'e Gitmek. Kitabın baskıya gittiği gece İsrail'in gemi baskınını düzenlemesi garip bir tesadüf oldu. Sanırım kitabın anateması olan Filistin'e gitmek, İsrail'le ilişkilerin şu anki durumu itibariyle pek mümkün olmayacak. Belki de ben de bir daha hiç gidemeyeceğim. Bunları düşününce çok üzülüyorum ama siyaset isimli oyunda dengelerin geceden güne değişebildiğini hatırlayınca yeniden umutlanıyorum.
Kitap, blogu takip eden çoğu kişinin bildiği üzere 2006, 2007 ve 2008 yıllarında Filistin'e yaptığım 3 seyahatte tuttuğum günlüklerden oluşuyor. Kitabın son 16 sayfasında da bu seyahatlerden çeşitli fotoğraflar var.
Keyifli okumalar...
Selma