Monday, September 10, 2007

Barış Zamanında Kötümserlik

Bazı bazı bir dur geliverir insana…

Ne yapıyorum demek için başını iki yana hızlıca savurur

Aynaya bakar!

Nereden nereye de diyebilir nerden geldim nereye gidiyorum da…

Bir şey demeden bakabilir de yalnızca

Yıl sonu mali müfettişleri gibi denetlemeye başlar bazıları kendilerini

Kurumların gölgelerine ve sağladıkları organize yaşama alışmışsa bünyeleri

Ve bu düzenleri ellerinden gitmek üzereyse

Afallayabilirler!

Dilimizden düşürmediğimiz, gözbebeğimiz özgürlük,

Birden çok ürkütücü olabilir…

İşte o an özgürlükten başlanarak tüm kavramlar sorgulanır

Sonra kişiler

Ve olaylar

Ne yapılacağına nereden nasıl tutulacağına karar vermek kolay değildir.

Dünya derdine bir ara verilip daha dar ölçekli yaklaşmaya çalışılır.

Çalışırım ben yani

Bir ara verip genelleme yapmaya kategorize etmeye

Tezimi hemen yazayım bitireyim derim, o arada da birkaç diğer küçük tefek projemi yürütürüm mesela, olmaz mı?

2002 güz döneminde, bir dönemde 25 kredi alıp, haftada 8 saat Almanca kursuna gidip, süper sosyal bir hayatım olan bir döneme göre şu an her şey çok sakin…

Ne hedefler eskisi gibi anlamlı, ne ben o kadar gencim

Aradan geçen 5 fiziksel seneyi 17 olarak algılayan bünyem yine ‘gitme’ isteği içinde…

Ama artık yazı da fotoğraf da istemiyor…

İnancını yitiriyor değişime ve iyileşmeye karşı…

İyimserliğini koruyabilmek için dünyaya arkasını dönmeye başlıyor…

Alan daraltıyor, hedef küçültüyor, eylemden de vazgeçiyor…

Kaynaklar azalıyor…

Zaman daralıyor…

Ne yapmalı?